Mehmetçik, dünyanın, geçilemeyen tek kalesinde, Çanakkale surlarında, yüzlerce yıl unutulmayacak ve yeryüzündeki bütün milletlerin hafızasından asla silinmeyecek, çağlar ötesi bir destan yazmıştır.

Onlar, kanları ve canlarıyla sarılmasaydı ay yıldızlı bayrağa
Bu vatan, dillerde ve gönüllerde yükselmezdi dalga dalga

Bugün buradaysak aldığımız her nefeste, o aziz şehitlerin de hakkı vardır. Ruhları şad olsun. Onlar ki gözlerde yaş, dillerde duadır.

Dünyanın dört bir yanından akın eden zalim düşman karşısında, seller önündeki bentler gibi dimdik duranlardır.

Onlar, ateş altındaki şehirlerin, ezilen milletlerin umudu; onlar şanlı tarihimizin makûs talihini durduranlardır.

Onlar, Edirne’den Kars’a, İzmir’den Ağrı’ya, İstanbul’dan Maraş’a ne kadar şehir varsa, vatan müdafaası için yol bulup koşan; kalbine inanç, canına ruh kuşanan vatan evlatlarıdır.

Onlar, on beşinde Hasan’dır, yetmişinde Osman, bir elinde tüfek tutan Kasım’dır. Bir elinde saban tutan Asım. Kimi çocuk Ayşe’dir, kimi Fatma bacı, onlar bir milletin yumruğunu yiyen, tarihin karnında hala sancıdır sancı.

Onlar, Kabil’in Kandahar’ın, Tebriz’in İslamabad’ın, Tunus’un Kahire’nin, Mekke’nin ve Medine’nin duasını alan; Avusturalya’dan Arjantin’e, Şamdan Senegal’e, Beyrut’tan Bağdat’a, dünyanın bir ucundan diğer yakasına kahramanlığıyla nam salan, adalet, merhamet ve cesaret ordusudur.

Onlar böyleyken, ölmediler ölmeyecekler işte bu sözün en doğrusudur.

Bugün bu şehirde de, şehrin kalbindeki bu kalede de, köklerini geçmişine bağlayan ve bu güçle, kendini bu vatan için geleceğin aydınlık yarınlarına adayan bir ordu var. Bir ilim ordusu. Sizler!!!

O gün düşmanda imkân vardı Mehmet’te iman, görüyorsun işte, ortada yazdığı destan. Bugün ise bizlerde, bütün dünyaya yardım elini uzatan, dört kıtayı hizaya sokan Mehmetçiğin ve tarihimizin emaneti var.

Gün o emanete sahip çıkıp, Çanakkale Ruhunu şahlandırma günüdür. Bugün sen Hasan’sın, Fatma’sın, Ayşe’sin, Asım’ın neslisin, milletini bugün sen yücelteceksin.

O gün Mehmetçiğin namını duyup dünyanın her yerinden yardım isteyenlere, bugün o yardımı sen götüreceksin.

Bu günün Mehmetçiği sensin, burası kalen senin.

Bizlerde kendi cephemizde, okulumuzda, sınıflarımızda ilmimizi kuşanıp, zamanın en büyük düşmanı olan cehaletin kalbine, fikirlerimizi ve bilgilerimizi saplayacağız. Bu şehirde, unutulmaz bir destan da biz yazacak ve ecdadımızdan aldığımız bayrağımızı ilmin göklerinde dalgalandıracağız.

Nasıl ki bir düşman, inancın karşısında boyun eğdiyse Çanakkale’de, bizler de bugün şehrimizde birliğimizle, dirliğimizle, ilmimiz ve gönlümüzle zalimliğe ve cahilliğe diz çöktüreceğiz. İşte o zaman Çanakkale’nin ruhuna ve emanetine sahip çıkmış oluruz.

Dinlediğiz bir masal bir hikâye değil ÇANAKKALE’DİR, baştan ayağa DESTAN’DIR.

Bizler, bu destanın sevdalısı olup, onun peşinden gideceğiz. Ki tarih yazanlar, tarih olmasın diye.

Ben de şairin diliyle, seslenmek istiyorum sizlere:

‘‘EY ASIM’IN NESLİ,
SENİN SİNENDEKİ ATEŞ SÖNMEDİ SÖNMEYECEK.
KORKMA!
SEN VURULUP DÜŞTÜKÇE PEŞİN SIRA,
BU ŞEHİR GELECEK.’’